Akademisyenler, ölü yengeç kabuğundan ürettiği ve ‘ışınım kalkanı’ adını verdikleri ürünü, astronotların, nükleer santral ve hastanelerde çalışan personelin radyasyona maruz kalmalarını engelleyecek şekilde tasarladı.

Malatya İnönü Üniversitesinde vazife meydana getiren akademisyen çiftin, tatlı su yengeçlerinin kabuğundan ürettikleri ‘ışınım kalkanı’, astronotları, nükleer santral çalışanlarını ve hastanede zararı dokunan ışınlara maruz kalan mensubu radyasyona karşı koruyabilecek.

Kimya Mühendisliği Kısmı Hekim Öğretim Üyesi Yeliz Toptaş ile Makine Mühendisliği Kısmı Araştırma Görevlisi Murat Toptaş, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzaya gönderilmesinin peşinden ışınım ışınlarına karşı koruyucu kalkan üretmek için çalışmalara başladıklarını ifade ettiler. Şehirde bulunan tatlı sulardaki ölü yengeçleri biriktirerek kabuklarından ürün geliştirmeyi başaran akademisyen çift, alfa, beta, gama ve x ışın radyasyonlarını mühim seviyede durdurarak koruma sağlayacak araç-gereç geliştirdi.

“Türk Patent ve Marka Kurumuna başvurduk”

Akademisyen çift, elastik yapılı ve hafifçe olması sebebiyle de tercih edilebilecek ‘ışınım kalkanı’nın patentini almak için Türk Patent ve Marka Kurumuna başvurduklarını dile getirdi. Öte taraftan, Kimya Mühendisliği Kısmı Hekim Öğretim Üyesi Yeliz Toptaş, Türkiye’nin uzay faaliyetlerinin peşinden ışınım kalkanı mevzusundaki çalışmalarını hızlandırdıklarını da sözlerine ekledi.

Toptaş, radyasyona maruz kalanlar için koruyucu bir kalkan görevi üstüne alan ürün geliştirmek amacıyla emek harcama yaptıklarını aktararak; “Uzayda ışınım miktarı bir insanoğlunun tolere edemeyeceği oranda. Önümüzdeki dönemde uzaya gönderilecek astronotlarımızın giysileri için ve yörüngede vazife meydana getiren uydularımızın ekipmanlarını radyasyona karşı korumak amacıyla koruyucu bir kalkan geliştirmek istedik.” diye konuştu.

Yeliz Toptaş, geliştirdikleri kalkanın radyasyonun mühim bir kısmını tuttuğunun altını çizerek, “Giyilebilir teknolojide uzay giysilerinde daha oldukca astronot giysilerinde, uzayda kullanılan uyduların radyasyona karşı korunmasında mühim bir araç-gereç oldu. Mevcut astronot giysileri ağır ve hareketi kısıtlayan bir yapıda. Bu malzemenin elastik özelliğinden dolayı astronotlarımızın giydirilmiş olduğu giysilerde oldukça esnek bir araç-gereç olarak giyilebilir teknolojide kullanılabilecek. Nükleer santrallerde çalışanlarımız için koruyucu giysilerde, hastanelerde kullanılan ışınım cihazlarına karşı koruyucu giysilerde kullanılabilecek.” ifadelerini kullandı.

“Araç-gereç ve üretim maliyetini de göz önüne alırsak oldukça ekonomik”

Işınım koruyucu kıyafetlerin kurşun ve ağır malzemelerden yapıldığı için hareketi kısıtladığını ve vücudu tam kaplamadığını sözlerine ekleyen Toptaş, ürettikleri malzemenin esnek özelliğe haiz koruyucu kalkan, gömlek ve önlük tarzında üretilebileceğini deklare etti.

Emek harcamayı yaparken canlılara zarar vermediklerini ve ölmüş yengeç kabuklarını kullandıklarını dile getiren akademisyen Toptaş, sözlerini şöyleki sürdürdü; “Bu emek harcamayı yaparken hiçbir canlıya zarar vermedik. Ölmüş yengeç kabukları doğada atıl durumda, hiçbir maliyeti yok. İleride seri üretime geçildiğinde yöntem değişecektir. Maliyet açısından oldukça düşük diyebiliriz. Araç-gereç ve üretim maliyetini de göz önüne alırsak oldukça ekonomik.”

Makine Mühendisliği Kısmı Araştırma Görevlisi Murat Toptaş da geliştirdikleri malzemenin kurşundan 6,5 kat hafifçe bulunduğunu ve kolaylıkla uzaya gönderilebilir bulunduğunu aktararak, malzemenin öteki ürünlere gore daha azca maliyetli bulunduğunu şu ifadelerle deklare etti; “Uzayda istasyonu, uyduları olan ülkeler, ekipmanları ve çalışanları radyasyona karşı koruyacak bazı ekipmanlar geliştiriyorlar. Vatanımızda buna dair yapılmış emek harcama yoktu. Üretmiş olduğumuz araç-gereç tatlı su yengeçleri kabuklarından yapılmış oldu. Kurşundan 6,5 kat daha hafifçe bununla beraber 1,71 gram santimetreküp yoğunluğu var. Bu yoğunlukta araç-gereç kolaylıkla hava araçlarında yada uydularda kullanılabilir, uzaya gönderilebilir. Bundan dolayı oldukça hafifçe bu da onun uzaya gönderme maliyetlerini düşürüyor. Bugün uzaya gönderdiğimiz her bir araç-gereç kilogram olarak binlerce dolar fiyatla gönderiliyor. Fakat yapmış olduğumuz koruyucu kalkan, oldukça hafifçe bir araç-gereç olduğundan uzaya oldukça ucuz maliyetlerle de gönderilebilir. Bu sebeple uzayda kullanılabilir.” (AA)